Uykusuz Gezenlerin İlaçsız Düşmanı: Enfeksiyon Hastalıkları! Ünlü Profesörden Çarpıcı Uyarı
Uyku: Bağışıklık Sistemimizin Kalkanı Hastalıklarla Savaşıyor!
İnfluenza, koronavirüs, grip, soğuk algınlığı, nezle gibi enfeksiyon hastalıkları etrafımızı sararken, sağlıklı bir yaşamın temel taşı olarak karşımıza çıkan kaliteli uyku, adeta bir kalkan görevi üstleniyor. Uzmanlara göre, özellikle gece uykusu, hastalık öncesi hazırlık ve tedavi süreçlerinde bireylerin bağışıklık sistemine doğrudan etki ediyor.
Eskişehir Şehir Hastanesi Kulak, Burun, Boğaz Bölümü Uzmanı ve Uyku Merkezi sorumlusu Prof. Dr. Vural Fidan, konuyla ilgili önemli uyarılarda bulunuyor. Günde 7 saatin altında uyumanın, hastalıklara karşı savunma mekanizmamızı ciddi şekilde zayıflattığını belirten Prof. Dr. Fidan, bu durumun kişilerin hasta olma ihtimalini üç kat artırdığını ifade ediyor.
Yurt dışında yapılan çeşitli araştırmalara da değinen Prof. Dr. Vural Fidan, çatışma bölgelerinde bulunan bireyler arasında yapılan incelemelerde, 7 saatten az uyuyanların hastalıklara yakalanma riskinin üç kat daha fazla olduğunu ortaya koyduğunu belirtiyor.
Gelişmiş ülkelerden tutun, çatışma ve savaş bölgelerine kadar geniş bir yelpazede yapılan araştırmalar, uyku düzeninin bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerini gözler önüne seriyor. Bu nedenle uzmanlar, sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek ve hastalıklara karşı direnci artırmak adına düzenli ve yeterli uyku alışkanlıklarının benimsenmesini vurguluyor.
Unutmayalım ki, uykusuz geçen geceler, birçok hastalığın kapısını aralayabilir. Bu nedenle, sağlığımızı korumak adına kaliteli bir uyku alışkanlığını hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline getirmek, kendi vücudumuza yatırım yapmak anlamına gelir.
Uykusuzluk Tehlikesi: Az Uyuyanların Vücut Direnci Düşüyor
Sağlıklı uyku, bireylerin hastalıklardan korunması ve tedavi sürecini hızlandırması konusunda kilit bir rol oynuyor. Bu önemli konuya dikkat çeken Eskişehir Şehir Hastanesi Kulak, Burun, Boğaz Bölümü Uzmanı ve Uyku Merkezi sorumlusu Prof. Dr. Vural Fidan, pandemi döneminde edinilen deneyimlerle birlikte uykunun, özellikle viral hastalıkların üstesinden gelmede vücut sağlığını korumanın temel taşı olduğunu belirtiyor.
Prof. Dr. Fidan, yaptığı açıklamada, "Pandemi döneminde çok büyük bir tecrübe kazandık. Tedavisi konusunda zorlandığımız bazı hastalıklar, özellikle viral hastalıklar konusunda bizim yapmamız gereken vücut sağlığımızı, yani immün sistemimizi korumak. Bu immün sistemi korumak için beslenmenin yanı sıra uyku düzeni de çok önemlidir." ifadelerini kullanıyor.
Yurt dışında yapılan araştırmalara da atıfta bulunan Prof. Dr. Vural Fidan, "7 saatin altında uyuyan kişilerin immün sistemlerinde ciddi bir azalma olduğunu" vurgulayarak, aynı mikroplara maruz kalan bireyler arasında uyku süresi kısalırsa hasta olma olasılığının üç kat daha fazla arttığını belirtiyor. Bu durumu "bir kısır döngü" olarak tanımlayan Fidan, solunum yolu enfeksiyonları ve hava yolu tıkanıklıklarının gece boyunca uykunun bölünmesine ve devam ettirilmesinde zorluklara neden olduğunu ifade ediyor.
Eskişehir Şehir Hastanesi Kulak, Burun, Boğaz Bölümü Uzmanı ve Uyku Merkezi sorumlusu Prof. Dr. Vural Fidan, uykunun vücut üzerindeki etkilerini ve bu sürecin önemini detaylı bir şekilde anlatarak, gece uykusunun önemini vurguluyor. Prof. Dr. Fidan, günlük 7 saat uykunun gece saatlerinde olmasının büyük önem taşıdığını belirtirken, mecburi durumlarında gündüz uykularının da tamamlanabileceğini ifade ediyor.
Uykunun vücut için bir yeniden doğuş süreci olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Fidan, şu açıklamalarda bulunuyor: "Uyku dediğimiz süreç, normal bireylerde genellikle gece yaşanan bir olgudur. Ancak, gece çalışması gereken veya gece uykusunu alamayan bireylerin bu eksikliği gündüz tamamlamaları mümkündür. Ancak unutmamamız gereken önemli bir detay var: Gündüz uykusu, hiçbir zaman gece uykusu kadar etkili olamaz. Çünkü vücudumuzun çalışma prensibi, homeostatik sistemimizin gece aktif olmasını sağlıyor."
Prof. Dr. Fidan, vücut sağlığına katkıda bulunan önemli hormonların gece uykusu esnasında salgılandığını belirterek sözlerine şu şekilde devam ediyor: "Vücudumuzun, büyüme hormonu gibi temel hormonları, mutluluk hormonları ve vücut direncini sağlayan kortizon gibi çeşitli hormonları gece yarısında sabaha doğru salgıladığını biliyoruz. Gündüz uykusu, bu hormonların salınımını tam anlamıyla yerine getiremez. Ancak, mecburi durumlar nedeniyle gece uykusu alamayan bireyler gündüz uykusunu tercih edebilirler."
Uykunun fizyolojik ve hormonal bir denge olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Fidan, gece uykusunun öneminin bu noktada ortaya çıktığını belirterek, "Vücudumuz, gece uykusunda kendini yeniden düzenler, onarır ve sağlıklı bir dengede tutar. Bu nedenle, mümkünse gece uykusunu önemsemeli ve bu doğal sürecin vücut sağlığımız üzerindeki olumlu etkilerini değerlendirmeliyiz." şeklinde konuşuyor.