Birçok sağlık sorununa yol açabilen obezitenin, kısırlık üzerinde de olumsuz etkileri olabilir. Kısırlığa sebep olan hastalıklar geniş bir yelpazede yer alsa da, obezite bu listeye ekleniyor ve giderek daha fazla çiftin karşılaştığı bir sorun haline geliyor.
Obezitenin, kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, damar tıkanıklığı gibi sağlık sorunlarına neden olduğu genel bir bilgi olarak bilinse de, Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ersan Semerci, obezitenin aynı zamanda kısırlık sorunlarına da zemin hazırladığını vurguluyor. Obezite, vücuttaki yağ kütlesinin artmasına ve hormonal dengesizliklere yol açarak, çiftlerin düzenli ilişkiye girmesine rağmen gebeliğin gerçekleşmemesi riskini artırabiliyor.
Obezitenin, özellikle kalp krizi ve inme riskini artırdığına dikkat çeken Dr. Semerci, aşırı kilonun nefes darlığına neden olarak vücudun yeteri kadar oksijen almasını engelleyebileceğini ifade ediyor. Bu durumun ilerledikçe, hormonları etkileyerek kadın ve erkeklerde kısırlığa neden olabileceğini belirtiyor.
Obezitenin tanımını, vücutta yağ kütlesinin yağsız kütleye oranla artması olarak yapan Dr. Semerci, bu durumun genellikle belirli bölgelerde yoğunlaştığını belirtiyor. Erkeklerde genellikle göbek bölgesinde, kadınlarda ise kalça ve göbek bölgesinde depolanan bu yağların ilerleyen aşamalarda iç organlarda da birikerek sağlık sorunlarına neden olabileceğini vurguluyor.
Dr. Semerci, obezitenin damarların yağlanmasını artırarak kalp ve damar hastalıklarına, yüksek tansiyona, yüksek kolesterol ve damar tıkanıklığına zemin hazırladığını belirtiyor. Aynı zamanda metabolik bir hastalık olan tip 2 diyabete, karaciğer yağlanmasına bağlı karaciğer hastalıklarına ve uyku apnesi gibi problemlere neden olabilen obezitenin, bazı çalışmalara göre bazı kanser türlerine de yol açabileceği ifade ediliyor.
Kişilerde obezitenin varlığını belirlemede kullanılan yöntemlerden biri olan vücut kitle indeksi ve bel çevresi ölçümüne değinen Dr. Semerci, bu ölçümlerin obezitenin teşhisi konusunda önemli olduğunu belirtiyor. Bilgisayar ve televizyon kullanımının obezite risk faktörlerinden biri olduğuna dikkat çeken Dr. Semerci, özellikle çocukların fiziksel aktivitelerinin kısıtlı olması durumunda obezitenin ortaya çıkma riskinin arttığını ifade ediyor.
Çocuklarda obezitenin artışına vurgu yapan Dr. Semerci, obezite hastası çocukların yaşıtlarına göre daha az hareket etmeleri ve enerji harcamalarının az olması durumunda kilo alma riskinin arttığını belirtiyor. Ailede obezitenin geçmişte bulunması durumunda çocukta obezite riskinin yükseldiğini ifade eden Dr. Semerci, anne ve babanın kilolu olması durumunda çocuğun obezite riskinin yüksek olduğuna dikkat çekiyor.
Hormonal hastalıkların obeziteye yol açabileceğini belirten Dr. Semerci, obezite hastalığına sahip çocukların mutlaka bir hormon hastalıkları uzmanı tarafından kontrol edilmesi gerektiğini vurguluyor. Obeziteye neden olan faktörleri sıralayan Dr. Semerci, sağlıksız beslenme düzeni, hareketsiz yaşam tarzı, genetik faktörler, hormonal ve metabolik etmenler, yanlış diyetler gibi birçok etkenin obezitenin oluşumunda rol oynadığını belirtiyor.
Obezitenin önlenmesi için sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinme, düzenli fiziksel aktiviteler yapma, bilgisayar ve televizyon kullanımını sınırlama gibi önlemler almanın önemine vurgu yapan Dr. Semerci, obeziteye karşı bilinçli bir mücadelede toplumun ve bireylerin sorumluluklarına da dikkat çekiyor. Obezitenin sadece kilo alımı değil, enerji harcamama probleminin de bir sonucu olduğunu belirten Dr. Semerci, bu nedenle obeziteyle mücadelede sadece diyet yapmanın yeterli olmadığını, aynı zamanda aktif bir yaşam tarzının benimsenmesinin önemli olduğunu ifade ediyor.