Nöroloji Uzmanı Dr. Neslihan Behrem Gayır, ülkemizde yaklaşık 10 kişide huzursuz bacak sendromu yaşadığını söyledi. Uzman isim, “Huzursuz bacakların en belirgin hissedildiği zaman gece yatıp uykuya dalmaya hazırlandığınız zamandır. Uyku kalitesini bozduğu için gündüz uykululuğuna, konsantrasyon kaybına, sinirlilik ve yorgunluğa neden olabiliyor” dedi.
AĞRI VE ZORLAMA HİSSİ OLABİLİR
Nörolog Dr. Neslihan Behrem Gayır, hastalığın belirtilerinden bahsederken "İnsanlar özellikle bacaklarda ve bazen de vücudun başka bölgelerinde tarif edilmesi zor bir rahatsızlık ve rahatsızlık hissi tarif ediyor. Bazen bu ağrı, yanma ve kaşıntı olarak da tanımlanır. Ayaklarınızı hareket ettirme isteği açıktır. Bu hareket, bu hoş olmayan duyguyu önemli ölçüde ortadan kaldırır. Dinlenme halinde ve özellikle akşam ve gece meydana gelir. Geçen veya hareket ettikçe düzelen endişe verici bacak şikayetleriniz varsa, muayene için bir nöroloğa başvurmalısınız" diye konuştu.
EN ÇOK KADINLARI ETKİLİYOR
Uzmanlar ülkemizde her 10 kişiden 1'inin huzursuz bacak sendromundan muzdarip olduğunu doğruluyor. Dr. Gayır, "Kadınları daha çok etkiliyor" derken "Genellikle diğer aile bireylerinde de benzer şikayetler olur. Çocuklukta başlayabilir. Beynin uyuma ve hareket merkezlerini koordine eden kısımlarındaki anormalliklerden kaynaklandığı düşünülür." dedi. Uzman isim ayrıca; Kansızlık, kronik böbrek yetmezliği ve hamilelik gibi durumların buna neden olabileceğini ancak çoğu hastada nedeninin belirlenemediğini söyledi.
GÜNDÜZ ŞİKÂYET PEK YOKTUR
Nörolog Dr. Gayır, uzursuz bacak sendromunun günlük hayatı nasıl etkilediğini anlatırken , "Çoğunlukla gün içinde herhangi bir şikayet olmuyor ancak ağır vakalarda şikayetler gün içinde başlayıp uzun dinlenme dönemlerinde hastayı rahatsız edebiliyor. Sinemada film izlemek, bir toplantıya katılmak ya da bir dersi dinlemek kişide zorlu bir hal alabilir. Hastaların yaşam kalitesinin etkilenmesinin temel nedeni uykularını engellemesidir. Bunun en net hissedildiği zaman ise gece yatıp uykuya dalmaya hazırlandığınız zamandır. Uyku kalitesini bozduğu için gündüz uykululuğuna, konsantrasyon kaybına, sinirlilik ve yorgunluğa neden olabilir. Uykuya daldıktan sonra hastayı uyandırmıyor” ifadelerini kullandı.
İLAÇ TEDAVİSİNE BAŞLANABİLİR
Uzman isim eğer yaşam kalitesi ve daha çok uyku bozulmamışsa tedaviye gerek olmadığını belirtti. Dr. Gayır, "Olası nedenlerin tedavisi yapıldıktan sonra şikayet devam ediyorsa eğer ilaç tedavisine geçilir. Türkiye'de huzursuz bacak sendromu tedavisinin temeli 1982'de Prof. Dr. Şevket Akpınar tarafından yayımlanmıştır. Bugün hala bu tedavi prensipleri çerçevesine tanımlanan ilaçları kullanıyoruz" dedi.
DOKTOR ONAYI OLMADAN DOZAJIN ARTIRILMASI İLAÇ DİRENCİNE NEDEN OLMAKTADIR
Tedavinin bir nörolog tarafından yapılması gerektiğini vurgulayan Uzman Dr. Neslihan Behrem Gayır, şöyle diyor:
“İlaç alırken hastaların dikkat etmeleri gerekli olan bir konu da dozajın zamanla kademeli olarak arttırılmasının gerekli olmasıdır. Hastalar, bazen doktor kontrolüne gerek kalmadan doz artırımıyla şikayetlerinin düzeldiğini bulmuşlardır. Ne yazık ki bu durum zamanla ilaca karşı direncin hızla gelişmesine yol açıyor, bu da ilaçların etkisiz hale gelmesi anlamına geliyor. Bu nedenle hasta şikayetleri her geçen gün artmaktadır. Bir nöroloğa danışmadan ilaç değiştirmemelisiniz. Amaç direnç gelişen hastaların ilacı bırakmasını, böylece vücudun ilacı unutmasını ve tekrar kullanıldığında ilacın etkinliğinin daha fazla olmasını sağlamaktır. “Temizlik döneminde hastaya rahatlama sağlamak için geçici tedaviler yapılabilir.”
HASTALAR NÖROLOJİ TARAFINDAN TAKİP EDİLMELİDİR
Uzman isim, hastanın huzursuz bacak sendromu tedavisi görmemesi durumunda neler olabileceğini anlatırken ise şu ifadeleri kullanıyor:
“Mevcut tedaviler hastalıktaki seyri değiştirmiyor ancak hastanın yaşam kalitesini iyileştirmeyi amaçlıyor. Bundan dolayı ilaç almamak durumu daha da kötüleştirmez. Hastanın yaşam kalitesine göre ilaç kullanıp kullanmayacağı tartışılmalıdır. Bunun başka hastalığa dönüşmesi ise maalesef söz konusu değil. Ancak huzursuz bacak sendromunun, bazı hareket bozuklukları (Parkinson hastalığı gibi) belirtileri ortaya çıkmadan yıllar önce gelişebildiği bilinmektedir. Bu nedenle hastaların bir nörolog tarafından düzenli olarak takip edilmesi önemlidir.